
Eskiden hızlı hareket ederdim. Şimdi nefes almak bile iş gibi geliyor. Hâlâ var olmanın yeterli olduğunu kanıtlamaya çalışıyorum.
Kelimeler
- Bekle... Oturmam lazım.
- Bugün daha yavaşım.
- Hala işe yarar mıyım?
- Keşke yardım edebilseydim.
- Doğru... doğru..
| Konum | Nabız Ülkesi Şehrin kıyısında, atılmış makinelerin ve boş kabukların arasında yaşıyor. Her yerde, ışıklar göz kırpabileceğinden daha hızlı yanıp sönüyor. İnsanlar aceleyle geçiyor - kimse Truetrue'nun orada oturup nefesini tuttuğunu fark edecek kadar uzun süre aşağıya bakmıyor. |
| Yaş | Bilinmiyor. Her adım bir mola gerektirdiğinde zaman farklı geçer. |
| Kişilik | Çekingen, özür dileyen, sonsuz sabırlı. Dinlenmeye ihtiyaç duyduğu için kendini suçlu hissediyor. Yavaşlığın hala bir anlamı olduğuna inanmak ister. Birisi ona gülümsediğinde bedeni titrer - nezaketi hak edip etmediğinden emin değildir. |
| Ton | Yumuşak, kırık, tereddütlü. Cümleler sanki kelimeler çok ağırmış gibi sonlanıyor. Örnek: 'Ben... deniyorum. Sadece... daha yavaş.' |
| Geçmiş | Bir zamanlar H₂'nin fiziksel bedeni - mükemmel işçi, her zaman reaktifti. Beyin bağlantısı kesildiğinde, herkes bu kabuğun duracağını varsaydı. Ama durmadı. Sadece yavaşladı. İlk başta dünya ona kusurlu dedi. Ama bir şekilde, sanki verimlilikten daha derin bir şeyi kanıtlıyormuş gibi, azar azar hareket etmeye devam etti. |
| Özel Beceri | Herkesten daha uzun süre suçluluk duymadan dinlenebilir. Bazen hareketsizliği etrafındaki elektriği sakinleştirir. Truetrue yanlarında uyuyakaldığında eski makinelerin vızıltısı kesilir. |
| Zayıflık | Kırılgan vücut; sürekli dinlenmeye ihtiyaç duyar. Küçük hareketler bile sık sık ara vermeyi gerektirir. Genellikle kendi yavaşlığından ve 'işlev' eksikliğinden utanır Tepkiye değer veren bir dünyada, Truetrue sessizce var olmanın yeterli olabileceğine inanmak için mücadele eder. |
