Bir restoranda yarı zamanlı çalışıyordum. Aynı anda hem öğrenmem hem de ellerimi ve ayaklarımı hareket ettirmem gereken çok şey vardı. Malzemeleri karıştırmak, tabak taşımak, tarifleri hatırlamak. Gerçekten zordu ve o zamanlar kız personel bana gülüyor ve zorbalık yapıyordu. Şimdi komik bir hikaye.
Hala McDonald's'a bakıyorum ve bunun oldukça zor bir iş olduğunu düşünüyorum. Buna 'McJob' deniyor ve sanki herkes yapabilirmiş ve geleceği yokmuş gibi bazen hafife alınıyor, Ancak gerçekte bu, insan bedeninin, hafızanın ve duyguların işin içine girdiği bir iştir.
Öte yandan, günümüzde mühendislik işleri ne durumda? Bunun artık bir **mac işi** olmadığını hissediyorum. İşimle gurur duyuyorum. Ama gerçekte işin %90'ını makineler yapıyor, İnsanlar da bu ikisi arasındaki "bağlantı". Elimle kod yazmak yerine, komutları ağzımla yazıyorum. Onlar ekrana bakıyor ve talimatları yapıştırıcı gibi yapıştırıyorlar. Bu artık manuel bir iş değil, daha çok bir ses girişi ritüeli gibi.
API'leri ve kütüphaneleri bağladığınız günlerde, hala kendi iradeniz vardı. Ancak günümüzde yapay zeka kodlamasıyla birlikte bu soyutlama düzeyi bile ortadan kalkıyor. Cursor, Codex ve Claude Code'un hızı bunu açıkça ortaya koyuyor. İnsan eli artık oyun alanında bile değil.
Bu yüzden düşünüyorum. **Dövüşmeyin.** Yapay zekayı ne kadar çok yenmeye çalışırsanız, öz yeterliliğiniz o kadar çok aşınır. Mühendisliğe devam etmek istiyorsanız, iş ve hobiyi ayrı tutmanız gerekir. "Yapmanın keyfini" işin dışında tutun.
Yine de o restoranda ellerimle çalışarak geçirdiğim zamanı hatırlıyorum. 'Karıştırma', 'taşıma', 'acele etme' hisleri - daha çok buna benziyordu, Çok daha insani bir iş olduğunu hissediyorum.