Altı yıldır bir start-up'ta çalışıyorum. Bu süre zarfında birçok yabancı mühendisle çalışma fırsatım oldu. Güneydoğu Asya, Amerika, Avrupa. Farklı ülkelerden olsalar da hepsi birbirine oldukça benziyordu.
Elbette kültürel farklılıklar var. Ancak daha çok ortak noktaları insanların nezaketiydi. Mühendisler her yerde temelde kayıtsız ve samimidir. Sert teknik geri bildirimler olabilir ama kişilik saldırıları yoktur. Onlarla çalışmaktan keyif aldım ve hepsinden önemlisi kendimi güvende hissettim.
Benim bu sektördeki hissiyatım, ***"Çok az insan farkı vardır "**. Yani Japonya'da işler yolunda gitmezse, Başka bir ülkede deneyebilirsiniz. Uzaktan veya farklı bir konumdan olsa bile, Uzaktan deneyebilirsiniz, farklı bir yerde deneyebilirsiniz.
Mühendislik mesleği, 'hareketli bir meslek'. Fiziksel ve psikolojik olarak. Nerede olursanız olun, kiminle isterseniz onunla çalışabilirsiniz. Bence bu çağın en büyük ayrıcalığı bu.
Yapay zeka ne kadar gelişmiş olursa olsun, İnsanlar hala 'havayı okuma' yeteneğine sahip. Başkalarının sessizliğini, iç çekişlerini ve kahkahalarını hissetme yeteneği. Bu, yapay zekanın henüz sahip olmadığı bir duyu. Bu duyu canlı olduğu sürece, bu dünyada bize hala ihtiyaç var.
Yani mevcut iş yerinizde işler yolunda gitmezse endişelenmeyin. Dünyada sizi bekleyen başka bir ekip mutlaka vardır. Ve orada bir yerlerde, aynı derecede arkadaş canlısı mühendisler var.
Keşke inanacak gücünüz olsaydı, Şu anda bulunduğunuz yer yeterince iyi olmasa bile yine başarılı olabilirsiniz. Mühendislik mesleğinin umudu bu tür bir insani "bağlantıda" yatmaktadır, Bence mühendislik mesleğinin umudu bu tür bir insani "bağlantıda" yatıyor.