"Uyuyanlar" teriminin bugün Çin'de yaygınlaştığı söyleniyor. Çok çalışıyorlar, iyi üniversitelere giriyorlar ve çalışıyorlar ama ödüllendirilmiyorlar. Bu koşullar altında gençler ailelerinin evlerinde yatıyor ve tavana bakıyorlar. Telefonlarına bakıyorlar ya da hiçbir şey yapmıyorlar. Devletin bu durumdan 'ilgisizliğin yayılması' olarak endişe duyduğu söyleniyor.
Ama buna sahip olmamın benim için sorun olmadığını düşünüyorum. Daha doğrusu, böyle bir zamanın **gerekli** olduğunu düşünüyorum.
Yapay zekanın insan üretkenliğini kolayca aştığı bir çağda yaşıyoruz, İnsanlar ne kadar çok çalışırlarsa çalışsınlar, "önemsizlikleri" ile yüzleşecekleri bir an gelecektir. İşte bu yüzden, ister yatıyor olun ister çalışıyor olun, Bence bir insanın değeri yatarken de çalışırken de çok değişmiyor.
Eğer birisi şu anda bir şey yapmak istemiyorsa, Her şeyden önce, mutlu olmak hakkında düşünmek zorunda değilsiniz. Sadece dışarı çıkın ve esintiyi hissedin. Bir evcil hayvan edinmeyi bile deneyebilirsiniz. Onu beslersiniz ve o yine bir başkasının ihtiyacı olur. Bu kadar yeter.
Ya da dijital olmayan bir şey satın alın. Başka birinin eline geçer. Para hareket eder ve dünya biraz nefes alır. Bu da harika bir "üretim".
İnsanlar kimse tarafından kıskanılmak için yaşamazlar. Özellikle de rekabetin yüksek olduğu ülkelerde, Ne kadar çok "yukarı" ve "daha fazla" istersek, o kadar çok boğuluruz.
Ancak gerçek yaşam biçimi bunun tam tersidir. Hareket etmeyerek, gökyüzü ilk kez görülebilir. Yatma eylemi, zamanımızın en sessiz direnişi.