Üretkenlik yanılsaması

07.10.2025

Mavi yakalı günlerimde üretkenliği anlamak çok kolaydı. Birilerine yardım ettiğimi görebiliyordum, "Ne kadar kazandım?" ya da "Ne kadar taşıdım?" O günkü çalışmamı "ne kadar kazandım" ya da "ne kadar taşıdım" ile ölçebilirdim.

Makinelerin kurulması verimliliği artıracaktır. Bir kişi daha eklerseniz üretimi artırırsınız. Her şey gözle görülür şekilde birbirine bağlıydı.

Ama beyaz yakalı olduktan sonra, 'üretkenlik' terimi giderek daha belirsiz hale geldi. Çünkü - **ne ürettiğiniz belli değil**.

Örneğin, Sunumunuzu mükemmelleştirmiş olsanız bile, Projenin kendisi geçmezse, şirket için geriye hiçbir şey kalmaz. Bir toplantının tutanaklarını yazsanız bile, eğer kimse okumazsa, anlamsızdırlar. Mühendisler bile, kimsenin kullanmadığı bir hizmet yaratırlarsa, Bu aslında **sıfır verimlilik** demektir.

Beyaz yakalı işin zorluğu budur. Neyi neden yaptığınızın ve ne yaptığınızın tasarımı, çünkü vücudunuzu hareket ettirmiyorsunuz, Her şeyin başlangıç noktası, neyi neden yaptığımızın ve ne yaptığımızın tasarımıdır. Burada bir hata yaparsanız, verimliliği ne kadar artırırsanız artırın, sadece israfı artırmış olursunuz. Yapay zeka devreye girse bile, sadece anlamsız süreçleri hızlandıracaktır.

Sonuç olarak, üretkenliği ölçmenin özü şudur, Mesele hız değil, miktar değil, mesele **yön**.

Eğer mavi yakalı işçiler 'ne kadar hızlı kazanacaklarını' düşünmek zorunda kalsalardı, beyaz yakalı çalışanlar ne kazanacaklarını düşünmek zorundadır. Bunu unuttuğumuz an, Bunu unuttuğumuz an, sadece çalışıyormuş gibi yapan insanlar haline geliriz.

Verimlilik arayışında, Neyin gerçekten faydalı olduğunu gözden mi kaçırdık? Bunu yeniden düşünmenin zamanı geldi, Beyaz yakalı çalışanlar çağında, **Beyaz yakalı çalışanlar çağında en önemli "üretim "** bunu sorgulamak olabilir.

English · 日本語 · 中文 · 한국어 · Español · Français · Deutsch · Italiano · Português · Português (Brasil) · Nederlands · Русский · Türkçe · Bahasa Indonesia · Polski · Ελληνικά · Български · Čeština · Dansk · Eesti · Suomi · Magyar · Lietuvių · Latviešu · Norsk Bokmål · Română · Slovenčina · Slovenščina · Svenska · Українська

← Back to Essays